Üçlü Birlik

Üçlü Birlik ve Hristiyanlık

Başlıktan da anlaşıldığı üzere bu bölüm Üçlübirlik hakkındadır. Bildiğiniz gibi “Üçlübirlik”, bir ve üç rakamlarını bir arada kullanan, birleştiren bir kelimedir. Kuşkusuz, “Üçlübirlik” kelimesi Kutsal Kitap’ta kullanılmamıştır; fakat Kutsal Kitap’ın Tanrı’yı içeren temel öğretişi olan Tanrı’nın üç ve bir olmasına verdiğimiz addır. Eğer Kutsal Kitap’ın Üçlübirlik hakkında ne öğrettiğini bilirsek, Tanrı’yı bilmekte,öğrenmekte ihtiyacımız olan,hayati önem taşıyan gerçeklerden birine sahip oluruz.

Bu kitap, okuyucularının Tanrı’nın nasıl olabileceği hakkında belirsiz fikirler oluşturmaları yerine, bu temel gerçeğe sahip olmaları için yazılmıştır. Tanrı hakkındaki bu belirsiz fikirler, belki kendi düşüncelerimizden belki de yaygın fikirlerden kaynaklanabilir.  Belirsizlik ve kaosla sonuçlanan bu durum içerisinde, Tanrı’yı bildiğimizi söylemek mümkün gözükmez. Tanrı hakkındaki bilgimiz için kesin bir taslak çizmek önemlidir. Bu nedenle, bu kitap okuyucularına Kutsal Kitap’ın Tanrı hakkında ne söylediğini keşfetmelerine yardımcı olmak için yazılmıştır.

Fakat bu bölüm, ayrıca, Tanrı’yı anlama arayışımızın belli başlı gerekliliklerini yerine getirmek için de yazılmıştır. İlk olarak, Hristiyan inancını araştıranlar ve yeni Hristiyanlar, Hristiyan inancının temellerini öğrenmek isteyenler için yazılmıştır. İkinci olarak, bir kilise üyesi olmayı ve Hristiyan topluluğuna katılmayı tasarlayanlar için yazılmıştır; kilise hakkında öğrenmeye başladıklarında kilisenin öğretmiş olduğu Üçlübirliği de içeren temel gerçekleri anlamaları gerekir. Üçüncü olarak, Üçlübirlik doktrinini reddeden dinlere mensup olanlar ve Üçlübirliğin kesinlikle Kutsal Kitap temelli bir gerçek olduğundan emin olmak için Kutsal Kitap’tan daha açık bir şekilde yönlendirişe ihtiyaç duyanlar için yazılmıştır.

Sonuç olarak, Tanrı’yı bilmek,tanımak isteyen herkesin Üçlübirlik öğretişini bilmesi gereklidir. Bu kitabı okuyan bazı kişiler,belki yıllardır Hristiyan olabilir, belki de bu kişiler Hristiyan inancını ilk kez araştırıyordur. Genç veya yaşlı, teolojik çalışmalarda ilerlemiş veya Kutsal Kitap’ın öğretişlerine yeni başlamış olalım, fark etmez, bu kitapta bulunan gerçekleri çok iyi bir şekilde kavramak zorundayız. Bu, burada yer alan öğretişin, Tanrı hakkında bugüne dek söylenilenlerin yerini alacak olan yeni keşfedilmiş fikirler olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, burada sözü edilen öğretiş oldukça faydalıdır, çünkü bu öğretiş en başından beri Hristiyanların Tanrı hakkında ne bildiklerini ve dünyanın yaratılışından bu yana Tanrı’nın Kendisini nasıl açıkladığını bizlere anlatıyor.

Kutsal Kitap’ın Üçlübirlik öğretişine inanmamızın ne kadar önemli olduğu konusunda aşırı bir şekilde vurgulama yapmayacağım. Çünkü bu konu, yalnızca boş zamanlarımızda üzerinde düşünebileceğimiz türden bir konu değildir. Bu öğretişe inanıp inanmamamız, gerçek olan Tanrı’yı bilip bilmememize, gerçek olan Tanrı’ya dua edip etmememize ve gerçek olan Tanrı tarafından sağlanan kurtuluş yolunu bulup bulmamamıza karar verir. Tanrı hakkındaki yanlış düşünceler, mektupları asıl okuyucularına ulaştıramayan yanlış adreslere benzemektedir. Tanrı’ya ulaşabilmek için O’nun nasıl biri olduğunu bilmemiz gerekmektedir.

Bunun da ötesinde, bu konunun acilen bilinmesi ve öğrenilmesi gerekir. Çünkü Tanrı’nın, O’nu yanlış bir şekilde temsil edenlere cevabı yaklaşmaktadır. Tanrı, Mısırdan Çıkış 20:5’de şöyle söylemektedir: “Çünkü ben, Tanrın RAB, kıskanç bir Tanrı’yım.” Tanrı Kendisi’nden  nefret edenleri ve bunu O’nu yanlış bir şekilde temsil ederek gösterenleri nasıl şiddetle cezalandırdığını açıklayarak devam etmektedir. Eğer bir kişi adınızı yanlış yazar ya da telaffuz ederse bu sizi incitebilir, çünkü bu durum bu kişinin size nasıl sesleneceği konusunda yeteri kadar düşünceli davranmadığını gösterir. Tanrı “kıskanç” bir Tanrı’dır ve isminin koruyucusudur. Kendisinin doğru olarak anlaşılmasını ve Kendisi’ne uygun bir şekilde hitap edilmesini ister. Eğer Kutsal Kitap’ın Tanrı hakkında ne söylediğini önemsemez ve O’nun hakkında kendi seçtiğimiz basit bir ifade biçimiyle konuşursak, bu cezayı,yargıyı üzerimize çekmiş oluruz. Kesinlikle, O’nunla iletişim kurabilmek için O’nun hakkındaki temel gerçekleri bilmemiz gerekir.

Üçlübirliğin çok önemli öğretişini incelerken, Kutsal Kitap’a sıklıkla bakacağız. Buna, Tanrı’nın kendisini somut bir şekilde açıkladığı İsa Mesih ile başlayacağız. Kutsal Kitap’ın O’nun hakkında ne söylediğini ve neden dünyaya geldiğini araştıracağız. Daha sonra, Kutsal Kitap’ın İsa Mesih’in Babası’yla ilgili ne söylediğine ve Baba’nın İsa ile olan ilişkilendirmesine bakacağız. Üçüncü olarak, Kutsal Kitap’ın Kutsal Ruh hakkında ne söylediğine ve Kutsal Ruh’un Baba ve Oğul ile olan ilişkisini inceleyeceğiz. Dördüncü olarak, 1., 2. ve 3. bölümlerde yer alan Kutsal Kitapsal öğretişleri özetleyeceğiz. Beşinci olarak, bu üç kişinin de birlikte yer aldığı Kutsal Kitap’tan birkaç bölümü inceleyeceğiz; bu bölümlerin bugüne kadar söyleneni nasıl yansıttıklarını gözlemleyeceğiz. Son olarak, Kutsal Kitap’ın çok önemli bir öğretişi olan Üçlübirlik öğretişini reddedenlerin sorularını cevaplandıracağız.

Bu bölümü okurken birkaç tavsiyeye ihtiyacınız olabilir. Oldukça açık bir şekilde yazılmasına rağmen, okuyucular bir sonraki bölüme geçmeden önce okumuş oldukları bölümü tamamen anladıklarından emin olmalılardır. Ayrıca, burada kullanılmış olan Kutsal Kitap çevirisinden farklı bir çeviri okumak isteyenler, ayet alıntılarında tercihleri olan çeviriyi okuyabilirler. Burada anlatılan Tanrı öğretişini, Kutsal Kitap’ın orijinal dillerine sadık olan çevirilerin hepsi aynı şekilde gösterecektir.

Umarım, bu bölüm Tanrı’yı bilmekte ve tanımakta okuyucularına yardımcı olabilmesi için Baba, Oğul ve Kutsal Ruh tarafından kullanılır. Bölümü incelemek için aşağıdaki bölümleri sırayla tıklayarak okuyabilirsiniz.

Bölüm 1: İsa Mesih, Tanrı’nın Oğlu
Bölüm 2: Rabbimiz İsa Mesih’in Baba’sı ve Tanrı’sı
Bölüm 3: Mesih’in Ruhu
Bölüm 4: Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un Adı
Bölüm 5: O’nun Merhameti Sayesinde
Bölüm 6: Eğer Gerçekse Görmek

Bu yazıda geçen konular:

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın